 Çöpgazı, çöplerin içerisinde meydana gelen çürüme ve bu gibi kimyasal reaksiyonlar sonucunda oluşan bir gazdır. Bu gazın oluşması, çöp oluşturan kaynaklar, çöp sahasının geometrisi, çöpün içindeki bakteriler, sıcaklık, biyolojik ekosistem gibi tüm kimyasal ve fiziksel şartların bir arada olmasına bağlı olarak gelişir. Dolayısı ile bu muhteviyatın heterojen yapısını kontrol etmek, çöp gazını üretmek , standart endüstriyel bio reaktörleri için pis su işleme biçimlerini kontrol etmekten daha zordur.
ÇÖP SAHALARINDA ENERJİ GERİ KAZANIMI
Çöplükte organik maddelerin fermantasyonu sırasında ortaya çıkan gaz kompozisyonu.
%44-60 metan, %25-35 karbondioksit %10-20 Nitrojen' den oluşmaktadır.
Çöpten çıkan gazı toplama işlemi, oluşan gaza göre düzgünce yerleştirilmiş delikli borular ile yapılır. Borulama sistemi yardımı ile neminin alınacağı ve ölçümünün yapılacağı yerden sonra bu gaz, elektirik üretmek için jeneratöre gönderilir.


.jpg)
Çöp gazının çöp içerisinde basıncının artması, yayılması (diferansiyel difüzyon) ve gaz içerisindeki emisyonlar çevresel hijyeni bozdukları gibi zamanla daha da ciddi olabilecek gizli tehditleri, kısacası çöpgazı patlamalarını beraberinde getirirler.
28 Nisan 1993 tarihinde İstanbul'un Ümraniye ilçesi Hekimbaşı çöplüğünde biriken metan gazının patlaması sonucu meydana gelen facia. Olayda 27 kişi öldü, 12 kişi kayboldu. Kaybolan 12 kişinin cesedi ise bulunamamıştır. Defalarca oluşan bu tür kazalardan bir tanesi 1986 yılında Loscoe/İngiltere de meydana gelmiştir, bir başka kaza 1991 yılında Skellingsted Çöplüğü/Danimarka' da olmuş ve iki kişi kayatını kaybetmiştir. Tüm buna benzer kazaların sonucunda görülen bu patlama ve tutuşma riski, çöp gazının çöpten üretilerek kontrol etme gibi sonucunu beraberinde getirmiştir. Diğer bir risk ise çöp suyun yeraltı suları ile temas etme olasılığıdır, bu nedenle kontrol edilmeyen bir çöplüğün yakınındaki yeraltı sularını kirletme riski her zaman yüksek bir olasılık olarak karşımıza çıkar.
Tüm buna benzer kazaların sonucunda görülen bu patlama ve tutuşma riski, çöp gazının çöpten üretilerek kontrol etme gibi sonucunu beraberinde getirmiştir. Diğer bir risk ise çöp suyun yeraltı suları ile temas etme olasılığıdır, bu nedenle kontrol edilmeyen bir çöplüğün yakınındaki yeraltı sularını kirletme riski her zaman yüksek bir olasılık olarak karşımıza çıkar.
.jpg)
Çöp gazı öncelikle %40-60 oranında metan (CH4) , çokça karbondioksit kalıntıları, farklı miktarda nitrojen, oksijen, su buharı barındırır. Ek olarak ta hidrojen sülfür diğer kirleticileri içerisinde barındırır ki bunların hepsine birden “metan olmayan organik karışım” NMOC denir. Bazı gazlar içerisinde de inorganic kirleticiler (örnek olarak civa) de bulunabilir. Bir başka durumlarda radyoaktif kirleticilere (trityum gibi) de rastlanabilmektedir. Metan olmayan organik bileşimler genellikle gaz içerisinde %1 lik bir kısmı oluştururlar. 1991 yılında A.B.D ulusal çevre koruma ajansı (US EPA) 94 adet “Metan Olmayan Organik Bileşikler” i tanımlamıştır (benzen, taluen, kloroform, vinil clorid, carbon teracorid v.b.), sonuç olarakta bu metan olmayan organik bileşiklerden 41 adetini ise halojen bileşikler olarak tanımlamıştır (klorin,florin, bromin v.b.). Çöpgazı uygulamalarında, ısıtma, içten yanmalı motorlarla elektrik, metanı metil alkol e çevirme işleri, bazı endüstrilerlerde doğal gaz sistemlerine doğalgaza yardımcı sistem olarak kullanma, gibi bir çok işlem yapılabilir.

Çevre Koruma Ajansı’nın tahminine göre A.B.D içerisinde yaklaşık 6,000 çöp sahası mevcuttur, bunların bir çoğu belediye atıklarından oluşmaktadır. Bu çöp sahaları insandan kaynaklı metan üreten en büyük neden olarak görülmekte ve yılda yaklaşık olarak 450-650 milyar m3 metanı atmosfere göndermektedir. Ayrıca günümüzde oldukça fazla seslendirilen sera etkisine neden olan gazlalardan metan gazının sebep olduğu sera etkisi , sera etkisine neden olan en çok bilinen CO2 gazından 21 kat daha fazla olduğu tesbit edilmiştir.
BAZI REFERANSLARIMIZ

|